İş ilişkisi içinde işçinin ekonomik ve kişisel bakımdan bağımlı ve güçsüz durumda bulunması hem iş hukukunun doğumuna hem de bu hukuk dalının ayrı bir hukuk disiplini olarak gelişmesine yol açmıştır. İş hukuku dinamik bir yapıya sahip bulunmakta, kapsadığı konular açısından sürekli bir gelişim ve değişim göstermektedir. Bununla beraber, iş hukukunun kapsamına giren konuları başlıca iş hukukunun genel esasları, bireysel iş hukuku ve toplu iş hukuku bölümleri altında toplamak mümkündür. Çalışma yaşamına devletin geniş ölçüde müdahalesi, iş ilişkilerinde işçi ile işveren dışında bir üçüncü unsurun, yani devletin varlığının kabulünü kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu nedenle, iş hukuku işçi, işveren ve devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen bir hukuk dalı olarak tanımlanabilir. Sosyal güvenlik ise iş hukukundan farklı olarak her türlü toplumsal riske karşı tüm çalışanlara hatta herkese güvence sağlamayı amaçlar. Sosyal güvenliğin bu yönü onun bağımsız bir hukuk dalı olarak kabul edilmesini zorunlu kılmaktadır.
Doç.Dr. Recep MAKAS (Ana Bilim Dalı Başkanı)